Derin Dondurucu Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

DERİN DONDURUCU ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?

Günümüzün kent yaşantısında derin dondurucular, evlerimiz için kışlık hazırlıklar yaparken vazgeçemediğimiz bir beyaz eşya halini aldı. Yazın taze ve ucuz olan sebze ve meyvelerimizi kışında saklayabilmemize olanak sağlayan, bayramlarda kestiğimiz kurbanları uzun süre koruyabilmemizi sağlayan derin dondurucular evimizin neredeyse vazgeçilmez bir eşyası oldu. Bizler için bu denli önemli olan bir eşyayı satın alırken dikkat etmemiz gereken iki önemli nokta vardır;

Ne kadar bir alana sahibim?

Saklayacağım ürünlerin miktarı nedir?

Bu iki soru temelde nasıl bir derin dondurucu almamız gerektiğine karar vermemize yardımcı olur. Bunlar dışında ise nasıl tipte bir derin dondurucu almak istiyoruz ona karar vermemiz gerekir. Şu an için 2 tip derin dondurucular mevcuttur. Sandık tipi dediğimiz yatay modeller ve çekmeceli diye adlandırdığımız dikey modeller. Yatay derin dondurucular bundan öncesinde genellikle iş yerleri için tercih edilirken, fazla miktarda ürün saklamak isteyen kişiler artık evlerinde de yatay derin dondurucuları kullanabiliyor. Buna ek olarak insanların alanlarının yeterli olmaması ve daha fazla konfor istemelerinden ötürü dikey modeller son zamanlarda ön plana çıktı. Buzdolabı görünümü veren bu modeller kullanıcılar tarafından en çok tercih edilen modeller oluyor. Ürünlerin kolayca saklanabilmesi ve istenilen ürünün rahatlıkla bulunması açısından kullanıcılar için bir konfor sunuyor. Genellikle derin dondurucu talebi kurban bayramı dönemlerinde daha çok ilgi görüyor. Halbuki dört mevsim kullanarak birçokürünü rahatlıkla saklayabiliriz. Böylesi kurtarıcı bir beyaz eşyanın kullanımında da bazı problemler ile karşılaşabiliriz . Peki bunlar için ne yapmalıyız?

İlk olarak koku problemi tüketiciler tarafından şikayet edilen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bunun için yapmamiz gereken şey oldukça basit aslında. Ürünlerimizi mutlaka saklama kaplarında ya da saklama poşetlerinde muhafaza ederek kullanmalıyız ki bu problem ile karşılaşmayalım. Aynı zamanda ürünlerimizi derin dondurucuya koyarken ısısını kontrol edelim. Oda sıcaklığında olmasına özen gösterelim ki derin dondurucuya girdiği zaman dolabın soğukluğunu düşürmesin. Elektrik kesintisinde ise ürünlerin erimesi ise koku problemine yol açabiliyor. Bunun için bazı firmalar elektrik kesintisine karşı koruma özelliği sunuyor. Siemens ve Uğur markası elektrik kesintisine karşı 10 ila 41 saate kadar koruma sağlıyor. Bu da biz tüketiciler için derin dondurucu alırken dikkat etmemiz gereken çok büyük bir etken. Bu koruma sayesinde elektrik kesintisi gibi bir durumda telaşa düşmüyoruz çünkü ürünlerimiz koruma altında ;)

Ikinci olarak buzlanma gibi bir problem ile karşılaşıyoruz. Bu problem için firmalar no frost özelliğini geliştirdi. Bu özellik sayesinde buzlanma gibi bir problemle karşılaşmıyoruz ve temizlikten konfor sağlamış oluyoruz. Bunun yanı sıra statik modellerde ise yılda bir defa dolap temizliği yaparak bu problemi de çözmüş oluyoruz.

Üçüncü olarak ise enerji tüketimi biz tüketicileri telaşa düşürebiliyor. Eskiden derin dondurucular çok fazla enerji tuketimi yaptığı için bu durum elektrik faturamizda ciddi rakamlara tekabül ediyordu ki bu durumda maddi açıdan bizleri zora sokabiliyordu. Ancak artık yeni üretilen modellerde bu durum en aza düşürülerek A++ ve A+++ gibi enerji tüketimine sahip derin dondurucular ile ay sonu geldiğinde artık elektrik faturasına üzgün gözlerle bakmıyoruz. Sizlerde evinizin aslında tek mevsimde değil dört mevsimde ihtiyacı olan derin dondurucuları alırken bu yazdıklarımızı dikkate alırsanız pişman olmayacağınız seçimler yaparak ürünlerinizi de mutluluğunuzu da dört mevsim taze tutabilirsiniz.